Türkiye Standartları Enstitüsü(TSE)’nin Türkiye ve Avrupa Birliği(AB)’nin birlikte finanse ettiği "Standardizasyon Sisteminin Geliştirilmesi ve Farkındalığın Artırılmasına Yönelik Teknik Yardım Projesi" içeriğinde gerçekleştirdiği standardizasyon seminerinin 9.cusu Ankara’da yapıldı.
Türkiye Standartları Enstitüsü Başkanı Adem Şahin, organizasyonun açılışında gerçekleştirdiği konuşmada; yapılan bu etkinliklerle standardizasyon konusunda toplumda farkındalık oluşturmayı, standartların oluşturulması sürecinde sanayicinin rolünü, sanayici ve üniversitelerin iş birliğinin ortaklığına dikkat çekmeyi, “Standardizasyon Platformu’’nun tanıtımını ve standardizasyon aşamalarının ilgili bölümlerin dahil olmasını sağlamayı, amaçladıklarını açıkladı.
Enstitünün ana faaliyetinin standardizasyon çalışmalarında yönetim rolünü üstlenmek, olduğunu ifade eden başkan “TSE, ülkemiz sanayisinin gelişmesine yönelik faaliyetleriyle piyasayı dengelemektedir. TSE markası, tüketiciler tarafından tanınmakta, kalite ve güvenin garantisi olarak algılanmaktadır" ifadelerini kullandı.
ATO(Ankara Ticaret Odası) Başkanı Gürsel Baran sanayinin standartlara göre ürünlerle global pazarlara açılmasını gerçekleştirmenin yanında standartların hazırlanmasının sürecinin de TSE tarafınca yapıldığına vurgu yaptı.
Dünyanın en maliyetli bölgesinde bulunduğunu vurgulayan Baran, şu açıklamalarda bulundu: “Bölgede ekonomik olarak çok güçlü olmak zorundayız. Bunun için çok üretmeli ve dünya standartlarında ihraç edebilmeliyiz ki katma değerli getirimiz olsun. Cari açığı önleminin yolu budur. Yeşil Mutabakat'la ilgili yasal hazırlıklarımızın devam ettiği bu süreçte TSE, sürece uyum için çalışmaları reel sektörümüzü yönlendirecek. TSE'ye burada yeni bir iş alanı açılıyor. Bütün dünyada işleyişler ve standartlar değişecek. İhracatımızın yüzde 45'ini AB'ye yapıyoruz. İhracata ve ticarete ihtiyacımız var. Yeşil Mutabakat çerçevesinde oluşturulacak AB standartlarına uymak zorundayız. TSE'ye önemli görevler düşüyor”dedi.
ATB(Ankara Ticaret Borsası) başkanı Faik Yavuz da standardizasyonun, üretimi ve ticareti kolaylaştıran, dünyadaki yetersiz kaynakların verimli kullanımını sağlayan ve tüketiciye güven veren etkinlikler olduklarını söyledi.
Hayvancılık, gıda ve tarımın ilerleyen dönemlerde önde gelen sektörlerden olacaklarını ifade eden Yavuz "Tarım ürünlerinde standardı getirmeliyiz. Lisanslı depoculuk sisteminde bu ürünlerin standardının belirlenmesi lazım. Aynı standartlara sahip ürünler aynı depoya girmeli. Bu konuda TSE ile görüşmelerimiz var. Doğrusu, TSE'nin belirlediği kurallardır" açıklamalarında bulundu.
Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkan Yardımcısı Seyit Ardıç da koşulların, kayıpların en aza indirilmesini, stokların azalmasını sağlayarak verimliliği arttırdığını iletti. Sanayicilerin pahalı maliyetlerin azaltılması açısından standartlara göre üretim yapılmasının ehemmiyetine değinen Ardıç "Sanayicilerimizin özellikle gerek ISO gerekse de CEN tarafından geliştirilen uluslararası standartların hazırlanmasına katkı koyabilmeleri ve ülkemiz sanayisinin aleyhine olabilecek standartların önüne geçebilmeleri için kamu destek mekanizmalarının da oluşturulmasına ihtiyaç var" dedi.
Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Cüneyt Çalık da şu ifadelerde bulundu: “Türk sanayisinin dünyadaki rekabet ortamında bir adım önde veya en azından rakipleriyle eşit şartlarda oyuna başlaması için çalışmalarda bulunmalıyız. TSE bu konuda elbette ülkemizi temsil ediyor ve çalışmalar yapıyor. Ancak ürünlerini en iyi tanıyan, rekabet ortamını bilen, piyasayı pazarların durumunu ve geleceği tahmin ederek Türk sanayisini korumak için en iyi teknik desteği verecek olan da sanayicimizdir. Eğer sadece standartları takip etmeye çalışırsak tabiri caizse maçı sürekli deplasmanda oynayacağız demektir. Bu aynı zamanda standartları yakalamak adına rakiplerimizin lehine fakat bizim işletmelerimiz için sürekli yatırım ve işletme maliyetine dönüşüyor da olabilir. Topu kendi sahamıza çekebilmemiz işin gerekli argümanlarda bir tanesi de standartların yazılmasına yapılacak katkıdır. Ürün ve hizmetlerimizi ihraç etmek için sarf ettiğimiz efor takdire şayandır, dünyanın ilk 10 ekonomisine girmek istiyorsak adım adım değil, atlayarak öne geçerek hareket etmeliyiz. Biz ASO 1.OSB olarak bu bilinçteyiz, sanayicilerimizi uygun ortamlarda bu konuda teşvik ediyoruz. Üzerimize düşen bir görev olursa da hazırız” dedi.